Genel Haberler

Şehir İçi Ulaşımda Yeni Bir Trend Olan Elektrikli Scooterlarla İlgili Yasa ve Yönetmelikler

Şehir İçi Ulaşımda Yeni Bir Trend Olan Elektrikli Scooterlarla İlgili Yasa ve Yönetmelikler

Elektrikli bir scooter, şarj edilebilir bir batarya ile donatılmış bir nakliye aracıdır. Elektrikli scooter alet, elektrik desteği ile şarj edilir ve bataryası 5 saate kadar kesintisiz hizmet sağlayabilme özelliğine sahiptir. Elektrikli scooterların kullanımı çevre dostu olmaları, kısa mesafeli ekonomileri ve pratiklikleri nedeniyle gün geçtikçe artmaktadır. Günlük trafik arttıkça, elektrikli scooterlar yasal değerlendirme gerektirir.

Elektrikli Scooter’ın Yasal Tanımı Nedir?

Elektrikli scooterların yasal tanımı ve ilgili düzenlemeler kanuna dahil edilmemiştir ancak otoyollarda ve araçlarda elektrikli scooter kullanıldığı için Karayolu Trafik Kanunu (KTK) dikkate alınması gerekmektedir. KTK kanunu ile; Maksimum nominal gücü 0,25 KW veya daha az olan bir elektrikli bisiklete, hızlanma sırasında gücü azalan bir elektrikli bisiklete, maksimum 25 km / s hıza sahip bir elektrikli bisiklete veya pedal çevirdikten hemen sonra tamamen duran bir elektrikli bisiklete bindikten sonra bisiklet derslerine katılabilirsiniz. Elektrikli scooter 25 km / s azami hızda çalışır ve bu hıza ulaşıldığı zaman kapanma özelliğine sahiptir. Elektrikli bisiklet sınıfına dahil edilmesi amaçlanmıştır. Henüz herhangi bir kısıtlama yok ama bence elektrikli scooter bir bisikletle kaplı olmaktadır. Elektrikli scooter bir bisiklet olduğundan, sürücü sola veya sağa dönerek e-scooter kullanıcısına yayadan sonra ilk geçişi verir.

E-Scooter Kullanıcı Kişilerin Üçüncü Şahıslara Karşı Sorumluluğu Nedir?

KTK kanunun yol hasar durumunu değerlendirmesi gerekiyor. Aracın kullanımından kaynaklanan her türlü tehlike durumundan (aşırı sorumluluk) KTK sistemi sorumlu olmaktadır. Trafikteki bir otomobil tehlike oluşturup hasara neden olduğunda özel sorumluluk ilkesinin daha da kötüleştiğini kabul etmesi bekleniyor ancak bisiklet tanımına dahil olan araçlar için sorumluluk ilkesi prensip olarak kabul edilmiştir. Elektrikli scooterlar bisiklet olarak kabul edilir ve yalnızca haksız fiil maddesi kapsamında üçüncü şahıslara verilen zararlardan sorumludur. Bu nedenle, hatalar, hasar, nedensellik ve yasadışı işlem yapılmalıdır. Araba sürücülerinden farklı olarak, haksız fiillerin sorumluluğunu kabul ederek, sorumluluk yalnızca e-scooter kullanıcılarının haksız fiilleri durumunda öne çıkar.

E-scooter Operatörünün Kullanıcıya Karşı Sorumluluğu Nedir?

Elektrikli scooter operatörleri, kullanıcılara elektrikli scooter kiralama hizmetleri sunma çabasıdır. E-scooter kullanıcısı ile operatör arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki vardır. İşletmeci, sözleşme ilişkisi nedeniyle gerekli özeni göstermekle yükümlü olmaktadır. Elektrikli scooter yetersiz bakım nedeniyle hasar görmüş ise ve elektrikli scooter ile kullanıma uygun değilse borç ihlali, kullanıcıyı elektrikli scooter operatörüne karşı sorumlu tutmaktadır. E-scooter kullanıcısı, sözleşme ihlalinin nedenine bağlı olarak e-scooter operatöründen tazminat talep edebilir.

Yakın Gelecekte Elektrikli Scooterlar için Önerilen Düzenlemeler Nelerdir?

Ulaştırma Altyapı Bakanlığı, ilgili devlet kurumları ve elektrikli scooter pazar şirketleri ile aynı mikromobilite konseptini paylaşıyor ve elektrikli scooterlarla ilgili yasa ve yönetmelikleri yürürlüğe koydu. Elektrikli scooter kullanımı gün geçtikçe artmakta ve yasal düzenleme gerektirmektedir. Görüşmede, yasa ve yönetmelikleri düzenleme yetkisine sahip Ulaştırma Altyapı Bakanlığı’nın yakında elektrikli scooter esaslarına ilişkin düzenlemeleri hukuk dünyasına getireceği belirtildi.

Toplantıda taslak düzenleyici ilkeler kararlaştırıldı. Bu ilkeler genellikle riski azaltmayı ve kamu güvenliğini korumayı amaçlamaktadır.

Toplantıda Anlaşmaya Varmanın Kilit Noktaları Şunlardır

Elektrikli scooter aracının 18 km / s hız ile kapatılması gerektiği belirtildi.

Şehir içinde ve hız sınırının yüksek olmadığı karayollarında kullanımına izin verileceği söylendi. Elektrikli scooterlara otoyollarda, şehirlerarası yollarda ve 50 km / s azami hıza sahip yollarda izin verilmez.

Yalnızca M ve A1 lisans gerekliliklerini gerektiren minimum 16 ile 18 yaş yaş standardı vardır. Bu yönetmelik sisteminin uygulanması, 18 yaşın üzerindeki kişilerin kayıtsız şartsız elektrikli scooter kullanmasına izin verecek ve 16 ila 18 yaş arasındaki gruplar yalnızca lisans kapsamında elektrikli scooter kullanabilecek.

Elektrikli scooter ile seyahat eden kişi sayısının 1’i geçemeyeceği söyleniyor.

Yolcular eşyalarını sadece elektrikli bir scooter ile taşıyabilirler.

Yayaların tehlike altında olmasını önlemek için düzenlemeler uygulanacaktır.

Amaç, elektrikli scooterları hayatımıza entegre etmektir.

Motosikletler, bisiklet kaskları, dizlikler vb. Ayrıca elektrikli scooterlar için koruyucu ekipmanı da teşvik edeceğiz.

Elektrikli scooter aracını tek bir alanda yoğunlaştırmak yerine, daha az güçlüdür ve farklı alanlara yayılır.

Kamu düzenini ve ahlakı korumak ve gürültü kirliliğini önlemek için düzenlemeler mevcut olmaktadır.

Elektrikli scooter tanımının kanunda yer almayan KTK kanununda yer alması için çaba gösterilecektir.

Elektrikli scooter sürmek için lisans gerekli olmaktadır.

Yasa dışı veya izinsiz faaliyet gösteren şirketlere para cezası uygulanmaktadır.

Elektrikli Scooterların Yasal Görünümü, Kentsel Ulaşımda Yeni Trendler

İstanbul gibi yoğun metropol şehirler için ayrıcalıklı araçlar geliştirmek, İstanbul trafiğini azaltmak ve bu seçeneklerle yaşam kalitesini düşürmek önceliklerimiz arasında yer alıyor.

Gün içerisinde kısa mesafeli trafiğin ihtiyaçlarını karşılarken büyük park sorunları, trafik sorunları, taksi bulunamama ve kısa mesafe gibi karşılaştığımız sorunların birçoğu karşılaştığımız ek konulardır. En azından mikro kalite ve kısa vadeli ihtiyaçları anlama açısından kullanıcılara eğlenceli seçenekler sunduğunu iddia eden bu cevapları bulma girişimleri var. Levent, Suadiye ve Caddebostan olarak bir ilerleme alanı olmaktadır. Bu semtler genellikle iş ve eğlence amaçlı belirli tarih ve saatlerde yoğunlaşmıştır, İstanbul’a göre nispeten düz arazidir ve çevre yolu dışında bulvar ve caddelere sahiptir. Ayrıca elektrikli scooterların otoyollarda ve genel halkın kullanımına izin veren bir iş modeli geliştiriyoruz. Bu çözüme ve uygulamalarına daha yakından bakmak çok iyi bir iş modeli gibi görünebilir, ancak ciddi yasal sorunlara yol açabilir.

Ülkemizde elektrikli scooterlarla ilgili özel bir yasal kısıtlama yoktur. Bu tip elektrikli bisiklet, 25 km / s’yi geçmeyen bir hızda durduğunda motor çalıştığında güç kaybettiği için elektriğe en yakın araç olduğu için yasal olarak “bisiklet” olarak sınıflandırılır.

Öncelikle bu araçların nasıl ve kimler tarafından kontrol edildiği ve araçların trafiğe uygun olup olmadığı konusunda resmi ve güvenilir bir teyit yoktur. Bununla birlikte, eşdeğer bir elektrikli bisiklet inceleme sistemi vardır.

Ayrıca, gündüz kullanım sırasında, elektrikli scooterlar güvenli ve doğrudur ve bir kullanıcının diğerine teslimat yapıp yapmadığını belirlemek mümkün değildir. Bunun nedeni, bir kullanıcı elektrikli bir scooter’ı park ettiğinde, belirli bir süre sonra başka bir kullanıcının elektrikli scooter’ı alıp aynı elektrikli scooter’ı kullanabilmesidir. Bu aralık dahilinde, elektrikli bir scooter’ın doğru kullanılıp kullanılmadığını, bir kaza olup olmadığını, devre dışı bırakılıp bırakılmadığını veya yönetim ve yönetiminin kusurlu olup olmadığını belirlemek çok zordur. Sonuç olarak öngörülebilir risklere karşı gerekli önlemleri almayan firma yetkilileri, kullanıcıların veya üçüncü kişilerin zarar görmesi durumunda sorumlu tutulabilir. Ayrıca kanun, bisiklet ve elektrikli bisiklet ehliyet ve plaka uygulamalarını düzenlemektedir. Her aracı ve modeli kontrol etme ve modelin tarihini kontrol etme yeteneği, bir yabancının veya uygulamayı yöneten kuruluşun olası bir kazadan kimin sorumlu olduğunu belirlemesini kolaylaştırır.

Bir diğer önemli konu da yaya yollarında bisiklet ve motosikletlerin yasaklanmasıdır. Bu yasak, yayaları, çocukları, pusetli yayaları ve 25 km / saate kadar hızlara ulaşabilen sınırlı manevra kabiliyetine sahip araçları önlemek için mevcuttur. Bununla birlikte, gerçekte, elektrikli scooter kullanıcıları yaya yollarının aynı hızda kullanılmasının önemli riskler ve hatta kazalar oluşturduğunun farkındadır. Bu gibi durumlarda, yasamız, sürücü birincil sorumlu olsa bile sürücünün aracı sürmekten sorumlu olmasına da izin vermektedir.

Bir yanıt yazın